KUDÜS VE YÜCE MEKÂN MESCİD-İ AKSA
KUDÜS VE YÜCE MEKÂN MESCİD-İ AKSA
Allahüteala C.C. tarafından kutsal kılınan üç semavi dinin kıblesi olan Kudüs; Mescid-i Aksa’nın içinde yer aldığı mübarek bir şehirdir. Adım atılan her köşede Kutsal Peygamberlerin yadigârını ve izlerini barındıran bir beldedir Kudüs. Peygamber Efendimiz Aleyhisselatü Vesselam’ın Hicretlerinden sonra kalarak şereflendirdiği 17 ay içerisinde namazlarını eda ederken Mescid-i Aksa’yı kıble edinmiştir. Mübarek yüzlerini Kudüs’e çevirmiştir. Bu nedenle Müslümanlığın ilk kıblesidir. Velhasıl Kudüs; insanlık tarihiyle oluşan kutlu bir şehirdir. İslamiyet’le birlikte Hıristiyanlığın ve Yahudiliğin mübarek şehridir. Dolayısıyla günümüzde yaşadığımız Kudüs meselesi sadece Müslümanların sorunu değildir. Aslında tüm medeniyetlerin ortak yarasıdır. Ancak; Efendimiz Aleyhisselatü Vesselamın Miraç yolculuklarında Kudüs ve Mescid-i Aksa ilk durak olması vesilesiyle bizim için daha çok önem arz etmektedir.
Bundan dolayı Hükümetimizin bilhassa Kıymetli Cumhurbaşkanımızın destekleri ve çabaları aşikârdır. Her daim İsrail’in uyguladığı zulme müdahil olmaktadırlar. Vakit kardeşlik vaktidir. Bugün dünden daha önemlidir. Bizler de Kudüs’e ve Mescid-i Aksa’ya sahip çıkmalıyız. Peygamber Efendimiz’in (SAV) “Yolculuk üç mescitten birine yapılır” hadisiyle buyurdukları üzere Mescid-i Aksa’nın ehemmiyetini belirtmişlerdir. Zira rivayet olunduğu gibi biliyoruz ki, O’rada kılınan bir vakit namaz bin vakit namaz gibidir. İmkânımız ölçüsünde ziyaret etmeyi arzu edenlere Rabbim nasip etsin İnşaallah. Kıymetli Cumhurbaşkanımız Sn. Recep Tayyip Erdoğan’ın da konuşmalarında ifade ettikleri gibi ziyaretlerimizle, yardımlarımızla ne kadar Kudüs’e sahip çıkarsak oraya göz dikenlerin işide o kadar zorlaşacaktır. Mademki kalbimizin bir yarısı Mekke bir yarısı Medine ise, üzerinde tül gibi olan Kudüs’e gelin sahip çıkalım. Kandil yağı babında yardım götürelim.
Sözlerimi âcizane dua ile bitirmek istiyorum.
Rabbim! her daim dualarımızı silah yapıp zulmeden zalimlerin üzerine çeviriyoruz. Sen onları “El Kahhar” İsmi Şerifinle cezalandır ve fırsat verme. Kudüs’te, Filistin’de ve yeryüzünde zulüm altında ezilen mazlum kardeşlerimizin sıkıntılarını yüreğimizde hissetmemizi nasip eyle. Bizi; vicdani duyguları körelmiş, basiretten yoksun, ferasetsiz zalimlerden sahte Müslümanlardan taraf etme. Ümmet olarak merhametimizi ve adaletimiz daha da güçlendir. Âmin.
Fatma Mert
Fikr-i Asım Fikir Düşünce Derneği
Genel Koordinatör ve
Genel Başkan Yardımcısı
25 Temmuz 2017 Salı 17:27
YORUM EKLE